Tezer Özlü, 10 Eylül 1943'te Simav, Kütahya'da dünyaya geldi ve hayatı edebiyat dünyasına kıymetli eserler bırakarak damga vurdu. Kardeşi Demir Özlü ve yazar-çevirmen Sezer Duru'nun arasında büyüdü. Ancak çocukluğu, ailesinin farklı şehirlerdeki görevleri nedeniyle Simav, Ödemiş ve Gerede gibi yerlerde geçti. İstanbul'a 10 yaşındayken yerleşti ve hayatının dönüm noktalarından biri burada başladı. Avusturya Kız Lisesi'ne devam etti, ancak mezun olmadı. Avrupa'yı otostopla gezerken Paris'te tiyatrocu ve yazar Güner Sümer'le tanıştı ve onunla evlendi. Ankara'ya yerleştiler, ancak sonrasında İstanbul'a taşındılar. AST'ta Sümer'in çalıştığı dönemde Almanca çevirmenlik yaparken tiyatro sahnelerinde de yer aldı. Çocukluğundan itibaren yaşadığı deneyimleri ve psikiyatri kliniklerindeki zamanlarını kapsayan "Çocukluğun Soğuk Geceleri" adlı kitabında bu anıları kaleme aldı. 1968'de yönetmen Erden KIRAL ile evlendi ve bu evlilikten 1973'te kızı Deniz dünyaya geldi. Berlin'de bir burs kazandı ve 1981'de oraya gitti. Bu süreçte Kıral'dan ayrıldı ve sonrasında İsviçre kökenli sanatçı Hans Peter Marti ile tanışarak onunla evlendi. Zürih'e yerleşti ve burada yaşamını sürdürdü. Ancak meme kanseriyle mücadele verirken, 18 Şubat 1986'da hayatını kaybetti. Mezarı Aşiyan Mezarlığı'nda bulunmaktadır. Yazarın yaşamı, eserleriyle özdeşleşti. İlk kitabı "Eski Bahçe", 1978'de yayımlandı; içinde daha önce dergilerde yer alan öyküler bulunuyordu. Ancak asıl ününü "Çocukluğun Soğuk Geceleri" adlı romanı getirdi. Bu eserinde, kişisel deneyimlerini, ruhsal yolculuğunu ve psikiyatri kliniklerindeki yaşantılarını detaylı bir şekilde işledi. Yazdığı diğer kitaplar arasında "Auf den Spuren eines Selbstmords" (Bir İntiharın İzinde) ve "Yaşamın Ucuna Yolculuk" (Türkçeye çevrilmiş adıyla) bulunuyor. Ardında bıraktığı yayımlanmamış senaryo, mektuplar ve çevirilerle de edebiyat dünyasında önemli bir yer edindi.