1922 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası eski kuvva-i milliyeci kıdemli yüzbaşı Necati Kurtuluş idi. İzmir İnönü lisesini bitirdikten sonra 1943 yılında devlet konservatuarı tiyatro bölümüne girdi. Sesini beğendikleri için onu devlet tiyatrosu tiyatro ve opera bölümüne aldılar. Opera korosunda bariton olarak söylemeye başladı. Burada bir çok oyunda rol aldı, özellikle öne çıktığı oyunlar içerisinde Genç Osman‘ı ve Deli Padişah I. Mustafa‘yı oynadı, “Yanlış Yanlış Üstüne”, “Haydut”, “Kibarlık Budalası” ve “III. Selim” oyunlarında ve “Yarasa” ile “Satılmış Nişanlı” operetlerinde rol aldı. Sanat hayatına daha öğrenciyken başlayan Kurtuluş, gazinolarda show’lar yapıyor, dönemin ünlü sanatçı ve o günün modası olan siyasileriyle tanınmış kişilerin taklitlerini yapıyordu. Kısa sürede başarılı bir taklitçi oldu. Hatta o dönem sahnede taklit kralı ünvanını aldı. Ferdi TAYFUR yönetiminde “Kerim’in Çilesi” isimli film ile sinemaya adımını attı. Filmlerde kısa ama etkili rollerde oynuyordu. Çocukluk yılların da sessiz sinema filmlerin de edindiği mimik taklit komik surat hareketler ve aptal görünümlü hali ona allah vergisiydi. Kimsenin cesaret edemediği aptal salak tiplemelerinde seyirciyi kırıp geçiriyordu. İyi bir tiyatro sinema oyuncusu ve showmendi. Uzun yıllar gazino sahnelerinde radyo ve televizyon da programlar yaptı. Mimik ve jestlerle devleştirdiği karakter oyuculuğunun hakkını ziyadesiyle vererek seyirciyle arasında çok özel bir bağ kurdu. 1977 yılında Öztürk SERENGİL’in sunduğu “Gülünüz Güldürünüz” programında görev aldı. 1991 yılında TRT 1’de yayınlanan, yönetmenliğini Sırrı GÜLTEKİN’in yaptığı, senaryosunu Sadık ŞENDİL’in yazdığı “Bir Ömrün Bedeli” adlı dizide Münir ÖZKUL, Erol GÜNAYDIN, Ayla ALGAN ve Suna SELEN ile birlikte rol aldı. Sinemayı halkla bütünleştirmiş bir ustaydı. Filmlerde kullandığı papyonu onunla bütünleşmiş bir aksesuarı olmuştu. Yeşilçam’daki lakabı ise 1001 surat olan Cevat Kurtuluş kendisinin bile unuttuğu sayıda film de emek vermiş ve büyük bir ustalıkla kullandığı yüzünü şekilden şekile sokurak yıllarca seyirciyi kırıp geçirdi. Hangi rol olursa olsun, kadrajın önünden bir kere geçmesi seyircinin gülmesi için yeterliydi. Yeşilçam filmlerindeki 'aptal uşak' kompozisyonunun yaratıcısı ve temsilcisi oldu. 1959 yılında kendisi gibi tiyatro ve sinema oyuncusu olan Meral KURTULUŞ ile evlendi. Çift bir çok projede birliktede görev almışlardı ve birbirlerine bağlı mütevazi bir hayatları vardı. Kendilerini bir semt pazarın da bir belediye otobüsün de görmek mümkündü. 6 Eylül 1992 tarihinde bir kalp krizi sonucunda kaybettiğimiz Cevat Kurtuluş Feriköy mezarlığın da toprağa verildi.