Behiye Aksoy, doğum adıyla Behiye Tetiker, 19 Eylül 1929 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Müzik ile tanışması, piyano ve ud çalabilen annesi ile halasının etkisiyle oldu. Küçük yaşlarda Türk sanat müziğine ilgi duyan Aksoy, Müzeyyen Senar ve Münir Nurettin Selçuk gibi dönemin önemli sanatçılarının filmlerinde söyledikleri şarkılardan etkilenerek müziğe yöneldi. Ortaokul öğrenimini tamamladıktan sonra, 1948 yılında Ankara Radyosu’nun açtığı sınavı kazandı ve stajyer sanatçı olarak radyoda göreve başladı. Gösterdiği yetenek sayesinde repertitör muavinliğine kadar yükseldi ve kısa sürede tanınan bir ses haline geldi. Behiye Aksoy, 1950’li yıllardan itibaren sahne hayatına adım attı ve özellikle Maksim Gazinosu’ndaki performanslarıyla büyük beğeni topladı. Zeki Müren’den sonra sahnenin en çok ilgi gören ismi oldu. Platin rengi saçları, zarif kostümleri ve sahnedeki özgün duruşuyla dönemin sanatçılarına ilham verdi. Sahne duruşu, izleyiciyle kurduğu bağ ve etkileyici yorum gücüyle Türk sanat müziğinin unutulmaz isimlerinden biri haline geldi. Aksoy'un plakları yoğun ilgi gördü; birçok başarılı albüme imza attı. Bu başarısı ona altın plak yerine platin taç kazandırdı. 1980’li yıllara kadar aktif olarak müzik kariyerine devam etti ve bu süreçte daima sevilen bir sanatçı olmayı başardı. Behiye Aksoy’un özel hayatı da zaman zaman magazin gündeminde yer aldı. İlk evliliğini Halil Aksoy ile yaptı ve bu evlilikten Ahmet Kazım adında bir oğlu oldu. Daha sonra sinema yapımcısı Berker İnanoğlu ve gazino sahibi Fahrettin Aslan ile de evlilik yapıp boşandı. Sanatçı, sadece müzikte değil, sinemada da adından söz ettirdi. 1967 yapımı Kederli Günlerim ve 1972 yapımı Falcı filmlerinde başrol oynadı. Ayrıca Deli Deli Tepeli (1975) ve Taş Plaktan Bugüne (1989) gibi filmlerde de yer aldı. 2001 yılında Alzheimer hastalığına yakalanan Behiye Aksoy, hastalığının ilerlemesiyle birlikte İstanbul Şişli’de bulunan Nezih Huzur ve Yaşlı Bakım Merkezi’ne yerleştirildi. Aralık 2014’te yoğun bakıma alındı ve 31 Mayıs 2015 tarihinde, 85 yaşında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. 3 Haziran 2015’te düzenlenen cenaze töreninin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Ardında unutulmaz eserler, etkileyici bir sanat kariyeri ve Türk sanat müziğine damga vurmuş bir miras bıraktı.