Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum’un Çeperli köyünde dünyaya geldi. Babası Hüseyin, annesi ise Zeliha idi. Osmanlı-Rus Savaşı olarak bilinen 93 Harbi sırasında, Aziziye Tabyası'nın savunulmasında gösterdiği kahramanlıkla Türk tarihine geçti. 8 Kasım 1877 gecesi Rus askerlerinin Aziziye Tabyası’nı ele geçirdiği haberinin sabah ezanıyla birlikte minarelerden duyurulması üzerine Erzurum halkı büyük bir direniş başlattı. Henüz 20 yaşında olan Nene Hatun, 3 aylık oğlunu evde bırakarak taş ve sopalarla Aziziye savunmasına katıldı ve Osmanlı askerlerine destek verdi. Gösterdiği üstün cesaret ve fedakârlık sayesinde halk kahramanı hâline geldi. Savaş sonrası ailesiyle birlikte tekrar Erzurum'a yerleşti ve Eminkurbu Mahallesi’ndeki Kına Sokağı’nda otuz beş numaralı evde yaşamını sürdürdü. 1934 yılında çıkarılan Soyadı Kanunu ile “Kırkgöz” soyadını aldı. Altı çocuk annesi olan Nene Hatun’un dört erkek ve iki kız çocuğu bulunmaktaydı. Oğullarından ikisi Birinci Dünya Savaşı’nda şehit düştü. Zorluklarla dolu yaşamı boyunca geçim sıkıntısı çekti ve 1943 yılında Nâme Hanım ile birlikte dönemin Cumhurbaşkanına mektup yazarak yardım talebinde bulundu. Nene Hatun’un kahramanlığı 1937 yılında Cumhuriyet gazetesi muhabiri İsmail Habib Sevük’ün yaptığı röportajla Türkiye genelinde tanındı. 1952 yılında Aziziye Anıtı'nın yapımı sırasında tekrar gündeme geldi. Bu dönemde 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Refik Koraltan ve Üçüncü Ordu Komutanı Nurettin Baransel Paşa, Nene Hatun’a sahip çıktı. Aynı yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında kendisine “3. Ordunun Nenesi” unvanı verildi. 1955 yılında Türk Kadınlar Birliği tarafından Türkiye’de ilk defa kutlanan Anneler Günü kapsamında “Yılın Annesi” seçildi ve bu unvanı alan ilk kadın oldu. Nene Hatun, 22 Mayıs 1955 tarihinde zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü Erzurum Numune Hastanesi’nde 98 yaşında hayatını kaybetti. Kahramanlığıyla halkın gönlünde taht kuran Nene Hatun’un cenazesi, Aziziye Şehitliği’ne resmi törenle defnedildi. Onun destansı direnişi ve fedakârlığı, Türk kadınının vatan savunmasındaki yerini ve önemini simgeleyen en güçlü örneklerden biri olarak hafızalara kazındı.