1906 yılında doğdu. 7 yaşında “Kur’an”ı ezberleyerek hafız oldu ve Nevşehir’de ciddi bir din eğitimi aldı. Fakat Cumhuriyet’in kurulmasıyla başlayan yeni dönemde babası onu Niğde Muallim Mektebi’ne kaydettirdi. Emin Türk, zamanın koşulları gereği olarak daha sonra ortaokulu Avanos’ta bitirdi. Niğde, Ankara, Konya ve İzmir’de öğrenimini sürdürerek İzmir Muallim Mektebi’ni çok parlak bir öğrenci olarak bitirdi. Ankara’da Çubuk İlkokulu’nda öğretmenlik görevine başladı. Bir ağa çocuğunu sınıftan atmak zorunda kaldığı için, Kayseri’ye, Zincidere Yatılı Öksüzler Okulu’na gönderildi. Üç yıl Kayseri’de görev yaptıktan sonra, politik nedenlerle işine son verildi. Bir süre Türk Dil Kurumu’nda mümeyyiz olarak çalıştı. 1937’de başladığı Devlet Konservatuarı öğretmenliğine de 1944’te son verildi. 1935’te kendi olanaklarıyla Almanya’ya giderek Goethe Enstitüsü’nde dil eğitimi görürken bir yandan da siyasal bilgiler alanında eğitimine devam etti. Ancak, 1937’de hem ortamın iyice kötüleşmesi, hem de parasızlık nedeniyle Türkiye’ye döndü. Aynı yıl Nazi Almanya’sından kaçan ve Ankara Devlet Konservatuarı’nda hocalık yapan Karl Erbert’e Sabahattin ALİ’yle birlikte, oyun seçimi, sahneleme ve çeviri konularında asistan olarak atanarak sekiz yıl bu görevde kaldı. Ancak bir zaman sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevine son verildi. Geçimini Etel, Edip Ekinci ve Çorumlu İbo takma adlarıyla gazetelere yazdığı yazı, yaptığı çeviriler ve eşi Asiye Özdemir Eliçin’in terziliğiyle elde ettikleri gelirle sürdürmeye çalıştı. Son yıllarında Ankara, Samsun ve İstanbul’da çevirmenlik yaptı. 16 Mart 1966’da yaşama veda etti. Ölümünden dört yıl sonra, yazıları nedeniyle süren yargılamada aklandı ve o yazılar kitap olarak basıldı.