Nazmi Bari, 13 Kasım 1929 yılında İstanbul’un Feriköy semtinde doğmuştu. Çocukluğu Taksim ve Cihangir çevresinde geçmiş, oldukça yaramaz ve hareketli bir çocukluk dönemi geçirmişti. Okul yıllarında derslerden çok futbola ilgi duymuş, bu nedenle ilkokulu bitirdikten sonra ortaokulu yarıda bırakmıştı. Eğitim hayatını sonlandırmasının ardından, kısa süre içinde tenise yönelmiş ve bu spor hayatının dönüm noktası olmuştu. Tenisle ilk tanışması, 1945 yılında evinin karşısındaki Kirlof Kortları’nda top toplayıcılık yapmasıyla başlamıştı. O dönemin genç şampiyonlarından Abbas Gökpınar’la sık sık antrenman yapar, gazozuna maçlar oynardı. Bu tutku kısa sürede ciddiyete dönüşmüş, TED Kulübü’nde düzenlenen teşvik turnuvasına katılarak resmi tenis kariyerine adım atmıştı. Turnuvada gösterdiği performans dikkat çekmiş, dönemin önemli isimlerinden Şevket Galatalı tarafından TED Kulübü’ne davet edilmişti. Böylece sabah akşam antrenman yaparak tenis kariyerini profesyonel düzeye taşımıştı. Ankara Tenis Kulübü ile tanışması, hocası Muhittin Bey ve TED kaptanı Hasan Akev sayesinde gerçekleşmişti. Ankara’ya davet edilmesiyle birlikte Türkiye tenisinde adını duyurmaya başlamış, ilk şampiyonluğunu da burada kazanmıştı. 1951–1965 yılları arasında tam 15 yıl boyunca Türkiye’nin 1 numaralı raketi olmuş, yalnızca iki kez Behbut Cevanşir’e yenilmişti. Bu dönemde Beyrut, Selanik, Viyana, İsrail ve Yugoslavya gibi birçok uluslararası turnuvada tek, çift ve karışık kategorilerde finallere kalmış ve toplamda 21 puan elde etmişti. 1959 yılında Wimbledon’da ilk kez çim kortta mücadele ederek klasifikasyona girmiş, 1963’te ise Amerika Açık Tenis Turnuvası’na doğrudan katılma hakkı kazanmıştı. Nazmi Bari, altı yıl boyunca “Yılın Tenis Sporcusu” seçilmiş ve Türkiye tenisinin efsaneleri arasına adını yazdırmıştı. Kariyeri boyunca Ankara Tenis Kulübü’nde oynarken aynı zamanda antrenörlük ve yöneticilik görevlerinde de bulunmuştu. Remzi Aydın, Necvet Demir, Ali Yenilmez ve Prof. Mehmet Tınaz gibi önemli sporcular onun öğrencileri arasındaydı. Döneminde tenis kulüplerinin sayısı oldukça azdı; Ankara, İzmir, Zonguldak ve Balıkesir’de yalnızca beş federe kulüp bulunuyordu. Yurtdışı turnuvalarda maddi imkânsızlıklarla mücadele etmiş, devletin verdiği kısıtlı desteğe rağmen kendi imkanlarıyla başarıya ulaşmıştı. 15 yıl boyunca birinciliği kimseye kaptırmamasını, hocaları Kirlof ve Galatalı Şevket Bey ile yaptığı yoğun çalışmalara borçlu olduğunu her fırsatta dile getirmişti. Nazmi Bari, 1951’den 1965’e kadar aralıksız Türkiye Tenis Şampiyonu olmuş, Türk tenis tarihine damgasını vurmuştu. Sporu bıraktıktan sonra Ankara Tenis Kulübü’nde yöneticilik yapan Bari, Türk tenisinin gelişmesi için büyük çaba göstermişti. Hayatı boyunca disiplin, azim ve çalışkanlığıyla örnek bir sporcu olmuş, Türk tenisinin efsane isimlerinden biri olarak hatırlanmıştı.