Candan Sabuncu, gerçek adıyla Sevil Candan, 25 Ocak 1944 tarihinde İzmir’de doğdu. Türk tiyatrosu, sineması ve televizyon dünyasında iz bırakan sanatçılardan biri olarak tanındı. Eğitimini Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamladıktan sonra uzun yıllar boyunca İstanbul Şehir Tiyatroları’nda görev yaptı. Sahne performansındaki başarısıyla dikkat çeken Sabuncu, pek çok oyunda başrol üstlenerek tiyatroseverlerin hafızasında yer etti. Sanat yaşamı boyunca yalnızca tiyatro değil, sinema ve televizyon dizilerinde de rol alarak sanat hayatını çok yönlü sürdürdü. Yeşilçam döneminde Sevil Candan takma adıyla sinema dünyasında tanınan Candan Sabuncu, 1960’lı yıllarda başladığı sinema kariyerinde pek çok önemli yapımda yer aldı. “Dostluklar Yaşadıkça” adlı filmle başladığı sinema serüveni; “Satılık Kızlar” (1964), “Kırk Küçük Anne” (1964), “Cilalı İbo Kadın Avcısı” (1964), “Üç Öfkeli Genç” (1963) ve “Arabesk” (1988) gibi döneminin öne çıkan filmleriyle devam etti. 2007 yapımı “Kabadayı” filmi ise onun kariyerindeki son sinema projelerinden biri oldu. Sabuncu, sinemadaki başarısını televizyon dizilerine de taşıdı ve “Mars Kapıdan Baktırır”, “Kasabanın İncisi”, “Canım Ailem” ve “Sevdim Seni Bir Kere” gibi sevilen dizilerde rol aldı. Tiyatro sahnesinde de çok sayıda önemli yapımda izleyiciyle buluştu. “Ceza Kanunu”, “Kafkas Tebeşir Dairesi”, “Aile Şerefi”, “Kanlı Düğün”, “Kadınlar da Savaşı Yitirdi”, “Bahar Noktası”, “Antonius ile Cleopatra” ve “Sarı Naciye” gibi güçlü oyunlarda gösterdiği performanslarla adından söz ettirdi. Bu başarıları 2002 yılında aldığı 6. Afife Tiyatro Ödülleri’nde “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülüyle taçlandı. Candan Sabuncu, 6 Aralık 2018 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti. Geride bıraktığı onlarca tiyatro oyunu, film ve diziyle Türk sanat dünyasına önemli katkılarda bulunan sanatçı, çok yönlü oyunculuğu ve zarif duruşuyla hafızalarda yer etti. Sabuncu’nun sanata adanmış yaşamı, hem sahnede hem beyazperdede gösterdiği üstün performanslarla Türk tiyatrosu ve sineması için unutulmaz bir miras bıraktı.