Nuri ABAÇ

Nuri Abaç, İstanbul'da 1926'da doğmuş ve sanat dünyasına ışık tutmuştur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimari eğitimi alırken, Leopold Levy Atölyesi'nde resim sanatına olan ilgisini derinleştirdi. Hem yurt içinde hem de yurt dışında sayısız sergi açarak sanatını geniş kitlelere ulaştırdı. Sanat yaşamı boyunca birçok ödül kazandı; aralarında 42. ve 47. Devlet Resim ve Heykel Sergisi ödülleri ile İskenderiye Bienali 3.'lük ödülü de bulunmaktadır. Ayrıca, 2002'de Ankara Sanat Fuarı'nda Çağsav Onur Ödülü'nü almıştır.

1926 yılında İstanbul'da doğan Abaç, sanata olan tutkusunu 1944'te Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde, önce resim bölümünde ardından mimarlık bölümünde yoğunlaşarak pekiştirdi. Eğitimini tamamladıktan sonra 1961'de Ankara'ya yerleşti. Sanat anlayışı, günlük yaşamın imgelerini, Anadolu mitlerini ve geleneksel sanat formlarını bir araya getirerek, nakışı anımsatan ve dekoratif özelliklere sahip gerçeküstücü bir tarzla öne çıktı. Resimlerinde mimari unsurların izlerini taşıyan dokusal bir yapı oluşturdu ve bu temel üzerine çok figürlü ve katmanlı bir mizahi anlatımı tercih etti.

Özellikle Orta Oyunu ve Karagöz gibi geleneksel gösteri biçimlerinden ilham alan Abaç, karakterlerini tipikleştirerek sıcak ve sempatik sunumlar gerçekleştirdi. Sanatında mimari yapıların özlemini ve toplumsal eleştiriyi içeren ironik göndermeler önemli bir yer tuttu. 1970'lerden önceki eserlerinde Anadolu kültürünün efsanevi yaratıklarını masalsı ve gerçeküstücü bir tarzda resmederken, sonraları Karagöz aracılığıyla tarihi ve güncel konulara odaklandı.

Balıkçılar, simitçiler, pazaryerleri, meyhaneler, düğünler, çay bahçeleri gibi Türkiye'nin çeşitli yönlerini ve özgün detaylarını eserlerine yansıttı. Geleneksel anlatım biçimlerinden ve kültürel mirasın dilinden etkilenen Abaç, yöreselliğin evrensel bir duyumuyla buluştu. Sanatçı, 2008 yılında Ankara'da hayata veda etti, ancak eserleri sanat dünyasında iz bırakmaya devam etmektedir.