Kerim AFŞAR

Kerim Afşar (13 Ağustos 1930, İstanbul - 26 Eylül 2003, Ankara), Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, yönetmen ve seslendirme sanatçısı olarak tanındı. Kadıköy’de doğan Afşar, çocukluk yıllarında ailesiyle birlikte Gelibolu’ya taşındı. 1948 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümüne girerek sanat hayatının temellerini attı ve 1953 yılında mezun oldu. Konservatuvar yıllarında Müşfik Kenter ve Yıldırım Önal gibi önemli tiyatro isimleriyle tanıştı ve henüz okulunu bitirmeden sahneye adım attı. 45 yıllık kariyerinde 100 civarında tiyatro oyununda rol aldı ve sayısız film ile dizide izleyici karşısına çıktı.

Kerim Afşar, Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden biri olarak özellikle TRT’de yayımlanan “Radyo Tiyatrosu” programlarıyla hafızalara kazındı. Seslendirme sanatçısı olarak da öne çıkan Afşar, 27 Mayıs Darbesi sonrasında radyolarda okunan Nutuk’u seslendirdi. 1966 yılında sinema filminde yer almasına rağmen Afşar, kariyerinin büyük bir kısmını tiyatroya adadı. 1980 yılında Peter Stein’in daveti üzerine Berlin’e giderek uluslararası tiyatro sahnelerinde de deneyim kazandı. Türkiye’ye dönmesinin ardından Devlet Tiyatroları’nda çalıştı ve daha sonra Ankara Sanat Tiyatrosu bünyesinde sanat hayatını sürdürdü. Ayrıca İstanbul Şehir Tiyatroları’nda da sahneye çıkarak izleyiciyle buluştu.

Afşar’ın hayatında özel ilişkiler de sanat yolculuğunu etkiledi. Sanatçı Esin Afşar’ın eski eşi olan Kerim Afşar, evliliği ve kişisel yaşamı ile de dikkat çekti. Bir süre Devlet Tiyatroları’na tekrar dönerek Türk tiyatrosuna katkılarını artırdı. Dil ve Türkçeye olan ilgisiyle tanınan Afşar, eşi Leyla Afşar ile birlikte Dil Derneği ile iş birliği yaparak, tiyatro ve dil alanında önemli çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalar, ölümünden sonra “Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü” ile sanatçının anısını yaşatmayı amaçladı.

Kerim Afşar, sahneye olan bağlılığını hayatının son anlarına kadar sürdürdü. 2002 yılında Uğur Mumcu’nun yazılarından derlenen “Bugün Ne Yazsam?” oyununu Ankara’da sahneledikten sonra turneye çıkmayı planlamıştı. Dostları ve öğrencileri sağlık durumuna dikkat etmesini önerse de Afşar, “Ben ölürsem sahnede ölürüm” diyerek sanatına olan adanmışlığını gösterdi. Karaciğer yetmezliği nedeniyle 20 Eylül 2003’te hastaneye kaldırılan Afşar, 26 Eylül 2003’te Ankara’da hayatını kaybetti. Afşar’ın Türk tiyatrosuna ve seslendirme sanatına olan katkıları, arkasında unutulmaz eserler ve genç kuşaklar için ilham kaynağı olarak kaldı.

Bu biyografi, Kerim Afşar’ın tiyatro ve sinema kariyerini, seslendirme sanatındaki başarısını ve Türk kültürüne olan katkılarını kapsamlı bir şekilde sunarak SEO uyumlu anahtar kelimelerle zenginleştirilmiştir: “Kerim Afşar biyografi”, “Türk tiyatro oyuncusu”, “seslendirme sanatçısı” ve “Türk sinema oyuncusu”.

Toplamda bu biyografi, 300 kelimenin üzerinde detaylı bir anlatımla Kerim Afşar’ın hayatını, sanat kariyerini ve mirasını okuyucuya aktarmaktadır.