Ersan Erdura, 15 Mayıs 1949 tarihinde Gaziantep’te dünyaya geldi. Küçük yaşta, henüz altı yaşındayken babasını kaybetti ve bu olayın ardından ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Müzikle tanışması, anneannesinin 11 yaşındayken hediye ettiği gitar sayesinde oldu. Bu ilk temas, onun ileride "Türk Elvis" olarak anılmasına vesile olacak müzik kariyerinin temelini oluşturdu. 12 yaşındayken arkadaşları Vedat Biçkin (gitar), Talat Kunter (bas gitar), Celal Uygun (davul) ve Hakan Tan (klavye) ile birlikte Boğaziçi Orkestrası’nı kurdu. Bu grupla birlikte birçok başarılı çalışmaya imza attı. 1965 yılında Son Saat gazetesinin Caddebostan’da düzenlediği yarışmada, Boğaziçi Orkestrası ile birlikte "En İyi Orkestra" ve "En İyi Solist" ödüllerini kazandı. Bu başarının ardından 1967 yılında, Haftasonu Gazetesi’nin düzenlediği Altın Ses yarışmasına tek başına katıldı ve bu yarışmayı kazanarak “Altın Ses Kralı” unvanını aldı. Bu ödül, onun solo kariyerine büyük bir ivme kazandırdı. 1968 yılında hayatını Leyla Erdura ile birleştirdi ve bu evlilikten sonra da müzik kariyerine hız kesmeden devam etti. Ersan Erdura, 1970 yılında “Köyün Beş Güzeli” adlı sinema filmiyle oyunculuğa da adım attı. 2010 yılında ise popüler televizyon dizisi “Çocuklar Duymasın”da rol aldı. Müzik kariyerinde ise pek çok 45’lik plak ve albüm yayımladı. 1968 yılında çıkardığı “Sen Benimsin - Siempre Manuel” isimli plağından sonra, 1977’de “Çocuk Gözler - Yalnız Değilsin” adlı eseriyle büyük beğeni topladı. Bu şarkı, 1978 yılında ona "Türk Hafif Müziğinde Yılın Erkek Sesi" kategorisinde Altın Kelebek Ödülü’nü kazandırdı. Erdura’nın diskografisinde; “Ve Ben Yalnız 1” (1981), “Bakışlım” (1982), “40 Yılın Liste Başı Şarkıları” (2001), “Hayalin Gitmez” (1979), “En İyileriyle Ersan Erdura” (2010) ve “Bir Zamanlar Seksenler” (2012) gibi dikkat çekici albümler yer aldı. Türk pop müziğinin önemli isimlerinden biri olan Ersan Erdura, gerek sahne performanslarıyla gerekse plak ve albüm çalışmalarıyla uzun yıllar boyunca dinleyicilerin kalbinde yer edindi. Özellikle 1970’li ve 1980’li yıllarda ortaya koyduğu eserlerle Türk hafif müziğine büyük katkı sağladı. Bugün hâlâ “Türk Elvis” olarak anılan Ersan Erdura, hem sesi hem de sahne karizmasıyla müzikseverlerin hafızasında silinmez izler bıraktı. Sanat hayatı boyunca gösterdiği istikrar ve üretkenlikle, Türk müzik tarihinde kalıcı bir iz bırakarak adını unutulmazlar arasına yazdırdı.