Cemil Topuzlu, 18 Mart 1866'da Üsküdar'ın Salacak Mahallesi'nde dünyaya geldi. Babası İskeçeli olan Yusuf Ziya Paşa, annesi Siruzi-zade Kazasker Hacı Tahir Efendi'nin kızıydı, ancak annesi genç yaşta veremden hayatını kaybetti. Eğitimine Üsküdar'da başlayan Topuzlu, Paşakapısı Askeri Rüştiyesi'nde, Mekteb-i Sultani'de ve babasının Şam'daki görevi nedeniyle Şam Askeri Rüştiyesi'nde devam etti. 1880'de bu süreçte mezun oldu. Tıp eğitimine devam etmek üzere 1881'de Kuleli'deki Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye İdadisi'ne katıldı ve 1886'da ise Gülhane'deki Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'yi tamamlayarak yirmi yaşında yüzbaşı rütbesiyle doktor unvanını aldı. Paris'e (Paris) cerrahi uzmanlık eğitimi almak için gönderildi ve üç yıl boyunca St. Louis Hastanesi'nde asistan olarak çalıştı. 1890'da İstanbul'a döndüğünde Haydarpaşa Askeri Hastanesi'nin Hariciye bölümü şefi oldu. Aynı yıl Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'de müderris yardımcısı olarak göreve başladı. 1891'de evlendi ve aynı yıl müderris unvanını aldı. Zeynep Kamil Hastanesi'ni düzenleyerek ilk özel hastane olarak hizmete açtı, Şişli Etfal Hastanesi'nde çalıştı ve II. Abdülhamid'in saray cerrahı olarak görev yaptı. 1905'te müşir rütbesine yükseltildi ancak 1909'da çıkarılan bir kanunla rütbesi indirilince askerlikten ayrıldı. Topuzlu, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ile Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye'nin birleştirilerek Tıp Fakültesi adı altında öğretime geçmesini sağladı ve bu fakültenin başına getirildi. Ancak Rumeli yakasına taşınmasına karşı çıkarak görevinden ayrıldı. 1912'de İstanbul şehremini (belediye başkanı) seçildi. I. Dünya Savaşı yıllarını Cenevre'de geçirdi, ardından İstanbul'a döndü ve ikinci kez şehremini seçildi. Ancak bir süre sonra görevinden ayrıldı ve Damat Ferid Paşa kabinesinde Nafia Nazırı oldu. Kovuşturma açılacağını öğrenince Fransa'ya gitti ve 1924'te Türkiye'ye döndü. Döndükten sonra resmi görev almadı ve mesleğiyle ilgili çalışmalara odaklandı. Cemil Topuzlu, 25 Ocak 1958'de vefat etti ve adı o yıl Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'na verildi. Eserleri arasında "Seririyat-ı Cerrahiye" (1895), "Cerrahî Poliklinik," "Sutures de plaies arterielles" (1897), "Memoires et observations medicales" (1905), "32 Sene Evvelki, Bugünkü, Yarınki İstanbul" (1944), ve "80 Yıllık Hatıralarım" (1951) gibi önemli eserler bulunmaktadır.