Emine BEDER

Emine Beder, 2 Ağustos 1960 tarihinde Konya'nın Akşehir ilçesinde doğdu. Yemek kültürüne olan ilgisi, babasının mutfakla olan ilişkisi sayesinde küçük yaşlarda şekillendi. Annesi, I. Dünya Savaşı sonrasında Selanik’ten Akşehir’e göç eden Rumeli Türklerinin ikinci kuşağındandı. Beder, yemek yapmayı Akşehir’in yerlilerinden olan babasından öğrendiğini dile getirdi. Bu kültürel miras, onun mutfakla olan bağını ve geleneksel Türk yemeklerine duyduğu ilgiyi daha da derinleştirdi.

Mesleki eğitimini teknik bir alanda sürdüren Beder, meslek yüksekokulunun elektrik bölümünden mezun oldu. 1980 yılında evlendi ve bu evlilikten iki çocuk sahibi oldu. Ancak onu geniş kitlelere tanıtan şey teknik mesleği değil, mutfağa olan tutkusu ve lezzetli tarifler konusundaki başarısı oldu. 1994 yılı, kariyerinde bir dönüm noktasıydı. Aynı yıl içinde Türkiye genelinde düzenlenen üç yemek yarışmasını kazandı. Bu başarılar, onun sadece mutfakta değil, medya alanında da adını duyurmasına vesile oldu.

1994 yılında Sabah gazetesinin Melodi ekinde yazmaya başladı. Uzun yıllar boyunca bu gazetede yemek yazarlığı yaptı ve çok sayıda tarif, ipucu ve mutfak tüyosu paylaştı. Yazılarında Türk mutfağının zenginliğini tanıtan, hem geleneksel hem de modern yemeklere yer veren bir üslup benimsedi. Yazarlığının yanı sıra televizyon programlarında da aktif olarak yer aldı. Çeşitli TV kanallarında ve radyolarda yemek programları sunarak geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.

Emine Beder, yazılı basındaki başarılarını yayıncılığa da taşıdı. 1 Numara Yayıncılık tarafından yayımlanan Sofra dergisinde baş yemek danışmanı ve baş yazar olarak görev aldı. Aynı dönemde Sabah gazetesi ile birlikte verilen pek çok yemek kitapçığında imzası yer aldı. Yemek kültürüne katkılarını kitaplaştıran Beder, İnkılap Yayınevi’nden çıkan altı ciltlik kategorili yemek kitabı seti ile dikkat çekti. Ayrıca iki adet toplu yemek kitabı daha yayımladı.

Emine S. Beder, yalnızca tarif veren bir yemek yazarı değil; aynı zamanda Türk mutfağını belgeleyen, kültürel hafızayı koruyan ve yeni kuşaklara aktaran önemli bir isim oldu. Yazıları, kitapları ve ekranlardaki varlığı sayesinde Türkiye’de yemek kültürünün gelişmesine ve yaygınlaşmasına önemli katkılarda bulundu.