Celal İNCE

Celal, 10 Mart 1922 tarihinde Adana'da dünyaya geldi. Çocukluğu oldukça hareketli geçti. Henüz dokuz aylıkken yürümeye başlayan Celal, yaramazlıklarıyla tanınıyordu. Babasını bir istisna olarak sayarsak, çevresindekiler Celal'in yaramazlıklarına şaşkınlıkla bakıyorlardı. İlkokul çağında yaşadığı talihsiz olaylar, kaşındaki izle birlikte onun haylazlıklarının birer belirtisi olarak kaldı.

Çocukluk yıllarında futbol tutkusu da öne çıkan Celal, meşin bir top ile günlerce sokaklarda oynayarak vakit geçirirdi. Adana'nın çiftçi memleketinde, yazları sıcak ve kışları ılıman geçen günlerde, futbol oynamak vazgeçilmez bir hobi haline gelmişti.

Celal'in ailesi çiftlik işleriyle uğraşan bir aileydi. Adana'nın iklimine uygun bir şekilde, sıcak yaz günlerinde çocuklar "Bodi, bodi" diyerek yağmur sularını toplar ve karşılığında para alırlardı. Celal de küçük yaşlarında bu işi deneyerek hastalanmış ve uzun bir süre yatakta kalmıştı.

İlkokulu bitirdikten sonra müziğe olan ilgisi giderek artan Celal, babasının berberlik mesleği ve güzel sesiyle büyülenmişti. Babasının müziğe olan desteğiyle, Celal 1933-34 ders yılında Ankara'daki Musiki Muallim Mektebi'ne başladı. Altı yıl boyunca müzik dinleyip öğrenen Celal, 1940 yılında mezun olduktan sonra Ankara Radyosu'nda kariyerine başladı.

Celal, öğretmenlik kariyerine devam ederken, Ankara Radyosu'ndan gelen teklif üzerine müzikle ilgili bir programa katıldı. Bu, onun radyodaki ilk konserini verdiği dönemdi. Ankara Radyosu Dans Orkestrası'nda altı yıl boyunca görev yaptı. Öğretmenlik kariyerine son vererek müzikle ilgili çalışmalara ağırlık verdi.

Çankırı'ya tayin olunca öğretmenlik görevini bırakan Celal, bir süre işsiz kaldı. Daha sonra Fehmi Ege'nin teklifiyle Kavaklıdere'deki bir lokali yönetmeye başladı. Günlerini tenis oynamak, müzik çalışmak ve akordeon çalmakla geçiren Celal, yaz aylarının sona ermesiyle tekrar işsiz kaldı.

Celal, 1 Haziran tarihinde Kavaklıdere'deki yazlık işine başladı, ancak canının sıkılmasıyla işi bıraktı. Toplamda dört ay süren bu deneyimde, müzikle olan bağını sürdürdü ve günlerini çeşitli aktivitelerle geçirdi. Eylül ayında bahçenin kapanmasıyla tekrar işsiz kalan Celal, yeni bir döneme adım atmaya hazırlandı.