Ahmet RASİM

Ahmet Rasim, 1865 yılında İstanbul'un Sarıgüzel mahallesinde doğdu. Babası Menteşeoğulları'ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi, annesi ise Nevbahar Hanım'dı. Babası on henüz doğmadan önce aileyi terk ettiği için Nevbahar Hanım, Ahmet Rasim'i tek başına büyüttü. İlköğrenimine Darüşşafaka'da başladı ve edebiyatla tanışarak burada Mehmet Zekai Dede'den müzik dersleri aldı. Kendi çabalarıyla Fransızca öğrenen Ahmet Rasim, 1883 yılında Darüşşafaka'daki eğitimini birincilikle tamamladı.

Okuldan sonra Posta ve Telgraf Nezareti'nde memur olarak göreve başladı, ancak memuriyet hayatına uzun süre bağlı kalmayıp yazarlık kariyerine odaklandı. İlk yazısı, Ahmet Mithat Efendi'nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlandı ve bu yazıyla yazın dünyasına adım attı. Gazeteciliğe olan ilgisi Baba Tahir aracılığıyla Ceride-i Havadis'te fenni konularla ilgili yazılar ve tercümeler yaparak devam etti. Ayrıca bir süre öğretmenlik de yapan Ahmet Rasim, edebi kariyerinde Ahmet Cevdet Paşa ve Ahmet Mithat Efendi'nin etkisi altında kalarak doğu ve batı edebiyatlarını sentezleyen bir anlayış benimsedi.

1891 yılında Servet-i Fünûn dergisinde yazmaya başlayan Ahmet Rasim, burada fen konularındaki yazılarının yanı sıra tefrik halinde romanlarını da yayımlama fırsatı buldu. Ancak Servet-i Fünûn çizgisini tam olarak benimseyemeyen yazar, daha sonra çeşitli dergi ve gazetelerde yazılarına devam etti. Hüseyin Rahmi ile birlikte "Boşboğaz ile Güllâbi" adlı mizah gazetesini çıkaran Ahmet Rasim, Türk basın hayatında önemli bir yer edindi.

Ahmet Rasim'in yazın hayatı, Malumat, Sabah, Sebat, Güneş, Maarif, Resimli Gazete, Mecmuai Ebüzziya, Türk Yurdu gibi dergi ve gazetelerdeki yazılarıyla zenginleşti. Edebiyatın yanı sıra müzik alanında da aktif olan Ahmet Rasim, pek çok şarkı sözünün de yazarıydı. Politik kariyerine de adım atan yazar, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal 'in referansıyla İstanbul milletvekili seçildi ve TBMM'nin üçüncü ve dördüncü dönemlerinde milletvekilliği yaptı.

1932 yılında İstanbul'da vefat eden Ahmet Rasim, Heybeliada'daki Abbaspaşa Mezarlığı'na defnedildi. Eserleri günümüze kadar ulaşan yazarın kaleme aldığı "Şehir Mektupları", "Eşkâl-i Zaman", "Cidd-ü Mizah", "Gülüp Ağladıklarım" gibi inceleme ve araştırma yazıları edebiyat dünyasında önemli bir yer tutar.

Ahmet Rasim'in kişisel yaşamı, ilk eşi Sadberk Hanım ile olan evliliği ve altı çocuğuyla sürdürdüğü aile hayatıyla da şekillendi. Soyadı Kanunu'ndan önce vefat ettiği için Ahmed Rasim'in oğlu Mahmut Sırrı, "Arık" soyadını almıştır. Ahmet Rasim'in adı, İstanbul'da bir okula verilen isimle ve Türk edebiyatındaki kalıcı eserleriyle yaşamaya devam etmektedir.