Özge FIŞKIN

Özge Fışkın, 27 Haziran 1973 tarihinde Ankara’da doğdu. Türk rock müziğinin güçlü kadın vokallerinden biri olarak tanındı. Müzik kariyerine uzun yıllar boyunca Sertab Erener ve Levent Yüksel gibi Türkiye'nin önde gelen sanatçılarının vokalistliğini yaparak başladı. Sahne performansı, güçlü sesi ve etkileyici yorumuyla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. 2003 yılında Letonya’nın başkenti Riga’da düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda, Sertab Erener’in Türkiye’ye birincilik kazandırdığı “Everyway That I Can” adlı şarkıda sahne alan tek Türk dansçı-vokalist olarak büyük bir başarıya imza attı. Bu performans, onun uluslararası düzeyde de tanınmasına katkı sağladı.

Müzik kariyerine solo olarak devam eden Özge Fışkın, 2007 yılında ilk albümü olan “Kilitler” ile müzik piyasasına adım attı. Albümün prodüksiyonunu Cenk Eroğlu üstlendi. Albümdeki şarkılar arasında en çok dikkat çekenlerden biri olan “Bıraktım” adlı parçaya çekilen klip ile geniş kitlelere ulaştı. Rock müzik tarzını kendine has bir yorumla dinleyiciyle buluşturan Fışkın, bu albümle birlikte sahne performanslarıyla da adından sıkça söz ettirdi.

İlk albümünün ardından 2012 yılında “Bir Avuç Fotograf” adlı ikinci stüdyo albümünü yayınladı. Bu albümdeki şarkılar da müzikseverler tarafından ilgiyle karşılandı. 2015 yılında ise “Her Şeyin 1 Zamanı Var” adını taşıyan üçüncü albümünü dinleyicileriyle buluşturdu. Bu albümle birlikte müzikal çizgisini daha da olgunlaştıran Özge Fışkın, söz yazarlığı ve besteciliğiyle de takdir topladı.

Solo kariyerinin yanı sıra birçok ünlü sanatçıyla yaptığı düetlerle de beğeni topladı. Tuna Kiremitçi ile “Bana Sebepsin”, Levent Yüksel ile “Unutulurmuş”, Demir Demirkan ile “Doya Doya”, Cem Adrian ile “Tek Başına” gibi dikkat çeken parçalarda yer aldı. Ayrıca Mabel Matiz ile birlikte seslendirdiği “Aşk Yok Olmaktır” ve “Alaimisema” şarkıları da geniş yankı uyandırdı.

Özge Fışkın, kariyeri boyunca güçlü vokali, sahne enerjisi ve özgün tarzıyla Türk rock müziğinde kendine sağlam bir yer edindi. Gerek solo projeleri gerekse düet çalışmalarıyla Türk müzik dünyasına kalıcı katkılar sağladı. Müziğe olan tutkusunu sahneye taşıyan sanatçı, geçmişten bugüne istikrarlı bir şekilde üretmeye ve dinleyicisiyle bağ kurmaya devam etti.