Mahinur Ergun, 1956 yılında Bursa’da dünyaya gelen Türk yönetmen ve senaristtir. 1978 yılında Ankara Basın Yayın Yüksek Okulu Sinema Televizyon Bölümü'nden mezun olduktan sonra, reklam tanıtım filmleri çekerek kariyerine başlamıştır. İlk video filmi "Yabancı Bir Sevgi"yi 1987’de, ardından ilk sinema filmi "Gece Dansı Tutsakları"nı 1988’de yönetmiştir. Özellikle televizyon dizilerinde güçlü kadın karakterleri ele almasıyla tanınan Ergun, "Şaşıfelek Çıkmazı," "Çatısız Kadınlar" ve "Nasıl Evde Kaldım" gibi yapımlarla izleyicilerin ilgisini çekmiştir. Ergun, çoğunlukla tiyatro kökenli oyuncularla çalışmayı tercih etmekte ve pek çok projede aynı oyunculara yer vermektedir. Füsun DEMİREL, Zuhal OLCAY ve Derya ALABORA gibi isimler, sık sık birlikte çalıştığı oyunculardır. Ayrıca, genç yönetmen Çağan IRMAK’ın yetişmesine de katkı sağlamış; Irmak, "Şaşıfelek Çıkmazı" dizisinde Ergun’un asistanlığını yapmıştır. Son yıllarda ise daha çok başkaları tarafından yazılmış öyküleri senaryolaştırarak "Asmalı Konak" ve "Haziran Gecesi" gibi dizilerde görev almıştır. Uzun zamandır sinema filmi çekmemiştir, ancak televizyon projelerinde aktif bir şekilde yer almaya devam etmektedir. Mahinur Ergun, 2007 yılında düzenlenen 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ulusal Yarışma Bölümü jürisinde görev almıştır. Yönetmenlik ve senaristlik kariyeri boyunca "Dedelerimi Evlendirirken," "Sıdıka," "Artist Palas" ve "Ay Vakti" gibi yapımlarda önemli roller üstlenmiştir. Ayrıca "Kısmet," "Veda Mektubu," "Ben Bu Cihana Sığmazam" gibi dizilerde senaristlik yaparak, televizyon dünyasında da kendine sağlam bir yer edinmiştir. Ergun, 1990 yılında 3. Ankara Film Festivali'nde "Medcezir Manzaraları" adlı filmiyle en iyi yönetmen ve en iyi senaryo ödüllerini kazanarak, sinema sektöründe önemli bir isim haline gelmiştir. Mahinur Ergun, Türk sinemasının ve televizyonunun önemli figürlerinden biri olarak, güçlü kadın karakterleriyle dolu eserleriyle tanınmaktadır. Kariyeri boyunca edindiği tecrübelerle, hem genç yeteneklerin yetişmesine katkıda bulunmuş hem de Türk dizi ve sinema dünyasına damgasını vurmuştur. Kendisi, sanat hayatındaki azmi ve başarısıyla gelecekte de adından söz ettirmeye devam edecektir.